Sırplar ve Karadağlılar

Sırplar ve Karadağlılar

Osmanlı ordusu Ruslar ile böyle bir uğraş verirken 14/AraIıkta taarruza geçen Sırplar, 26 gün sonra Ocak/10'da 1878'de Niş'e girerlerken, Karadağlılar ise deniz tarafı üzerin den gelmek suretiyle Bar'ı alıp, Adriyatikte Dul-cigno limanını ele geçirdiler Arnavutluğun İşkodra etrafında dolanmaya başladılar. 24/Şubat/1878'de Romanya da Vi-din'e el koymuştu. Buradan Kuzeybatı Bulgaristan işgalini tamamlayıp, bütün müslüman unsurları muhacerata tâbi tut­tular. Yunan ise, savaş açıyorum haberini bile vermeden Te-selya ovasına dalıverdi. Serasker kaimakamı Müşir Rauf Pa­şa ile Süleyman Hüsnü Paşa arasındaki düşmanlığın ileri saf­hada olması, Balkanlardaki dağlarda yapılabilecek savunma şansımızıda ortadan kaldırdı. Ocak/9'da General Radetski, bizim Veysel Paşanın kolordusunu mağlup etti. İşin fecaati Veyseİ Paşa 280 kişilik subay kadrosuyla ve 12 bin askeriyle düşmana teslim olmuş idi. Veysel Paşanın kolordusunun ka­lan kısmı başıbozuk bir halde dağılıp gitti. Süleyman Paşa ve kuvvetleri Tatarpazarcığı'nda bulunmaktaydı. Buralarda bir savaş vermeden çekilmeye deavm eden Süleyman Paşa Gü-mülcine'ye ka dar çekildi. Çorap söküğü gibi gelen işgaller bir musibet yağmuru hâlini almıştı.

General Radetski Meriç nehrini hiç bir müdehaleye mâruz kalmadan geçerken, 3/Ocak/1877'de Sofya, 8/Ocak'da Kı­zanlık, 9/Ocak'da Samakov, 14/Ocak'da Eski Zağra'nın güneybatısında Çırpan, Yeni Zağra, 2 gün sonra Tırnova, 17/Ocak'da Filibe, iki gün sonra Cisr-i Mustafa paşa (Musta­fa Paşa Köprüsü), 20/Ocak Edirne'nin Rusların eline düş­tüğü bir kara gün oldu. Tuna üzerinde savunmasını devam ettiren Rusçuk kalmıştı. Müşir Ahmed Eyyüb Paşa, şehir ha-rab olmasın diye savunma yapmamış Kırklareli'ne çekilrnesiyle birlikte bu şehirdeki cephaneleri ateşlemiş bu târihi şehrimizin nice güzellikteki anıtları ve hatıraları mahv olur­ken, kalanları da, barbar moskof yok edercesine tahrib eyle­di 6/Şubat/1878'de Rus Grandükü Mikola ordugâhını Ayas-tefanos (Yeşilköy) çayırına kurdurdu. Rumeli cihetindeki bu savaşdan müteveîlid milletimizin çektiği ızdıraplarm anlaşıl­ması için, Eski Zağra Müftüsü Râci Efendinin, M.Ertuğrul Düzdağ tarafından lâtin harflerine çevirmiş olduğu ve hariku­lade üslubuyla sadeleştirdiği eserden okunması Rus, Bulgar, Yunan, Sırp ve Romanya velhasıl hristiyanların, müslümanla-ra yaptıkları işkence, soykırımı tüyleriniz ürpererek vijdanınız sizlıyarak, gözleriniz durmadan yaş akıtarak okursunuz böy­lece dedelerimizin, ninelerimizin yetişmişse babalarımıza çektiklerini derhatır eyleyip, milletimizin bir daha böyle va­him hallere düşmemesi için okumuş ve insana saygılı, va­tanperver, Allah'dan korkar, Peygamberden utanır ve onun öğütlerini her şeyin üstünde tüten bir toplum inşaasına bak­malıyız ve istiyorsak su!h-u salah, hazır ol cenge darb-ı me­seli bizim kulağımıza küpe olmalıdır.
Top