Deli Petro Rusya'sı

Deli Petro Rusya'sı

Bayezid-i Veli döneminde İstanbul'a gelen Moskova kralı elçileri, huzuru hümayuna çıktıklarında, ilkel kıyafetleri hase­biyle o gün sarayda bulunan zevat tarafından kahkahalarla alaya alınmışlardı. Fakat son senelerde Rusya adını almış bir devlet haline gelmiş olan Moskova krallığı, hududlarımizda bize gözaçtırmaz, saldırgan bir ülke hüviyetine bürünmüştü. Bizim tarihlerimiz de Deli Petro, Akbıyık Petro diye anılan, Rusiann ise; Büyük Petro dedikleri çar, ülkesini Avrupa Me­deniyeti anlayışına taşımaya orada bulunan mükemmeliiyet-leri tatbike uğraşıyordu. Beledi, toplumsal, askeri, sınai te­rakkileri kucaklıyordu. Ülkesine avrupanın ilim sahibi kimse­lerini davet ediyor, kendisi bizzat oralara seyahat yapıyor kültür araştırmalarına önem veriyordu. Yayımladığı bir be­yannamede ise; "Ecnebilerin Rusya'da her türlü can güven­liği ve rahatı, yardımı, seçkinliği, mezheple alakalı Özgürlük­leri bulacaklardır" demekteydi. Vine avrupadan; kara ve de­niz subayları, mühendisler, gemi İnşaiyecileri, sanatkârlar, doktorlar, mektep hocaları, ilim ve bilim adamları getirtiyor her alanda kitap tercümeleri yaptırmaktaydı.

Kıymetli yazar Ahmed Rasim bey; tarafımızdan sadeleşti-rilen kıymetli eserlerinden birini teşkil eden Osmanlı Tarihi­nin 3. cildinin 836. sahifesinde Rusya, Deli Petro riyasetinde yukarıda saydıklarımızı gerçekleştirirken biz ne yapıyorduk, sorusunu yönelttikten sonra kendi şöyle cevap veriyor: "iç ihtilâller çıkarıyorduk. O zamana tesadüf eden tarihlerimize bakacak olursanız, darüssaade eski ağasının sürgünü, vali tâyini, eyalet tevcihi, donanmanın gelmesi, makamların de­ğiştirilmesi, azledip öldürmek, Silahtar olan İbrahim bey, yeni köşk yapılması, padişah gezintisi.." gibi hususlarla meşgulüz diyor.
Top