TarihSayfası tarihsayfasi.com



3. Murad Han'ın Hanımları ve Çocukları

3. Murad'ın ilk hanımı Safiye Sultandır. Venedik'de 1550'de doğan bu hanım, 1605'de Eski saray denen yerde İstanbul'da vefat etdi. Yaşı 55 civarındaydı vefat etdiğinde. Venedikli Bafo ailesinin bir ferdi olup, babası Korfu vâlisiydi. Zaten Venedikten, Korfuya giderken, Adriyatik denizinde, içinde olduğu geminin, korsanların eline geçmesi ile başla­yan çizgi sonunda onu, dünya devleti olan Osmanlı haneda­nında, valide sultan makamına çıkarttı.

Öztuna; izdivacının Manisa'da 1565'de olduğunu yazar. Evlilik müddeti 3. Murad'ın ölüm gününe kadar, 30 sene de­vam etdi. Bu evlilikte; 3. Mehmed unvanıyla padişah olan, şehzade Mehmed'i ve Ayşe Sultanı dünya'ya getirdi. Hayli hayır sahibi validelerden biridir. Eminönü'ndeki Yeni Camiin arazisini satınalan ve temellerini attıran Safiye Valide sultanır Kaimvalidesi Nurbanû Sultan Valide ile Osmanlı devleti siyasi meselelerinde at oynatmışlardır ifadeleri sıklet olarak fazladır ancak mutlakıyet idaresinde bir padişahın hanımı ve­ya annesiyle müşaverede bulunması, tahtını ve kendisini ko­ruması hususunda, bazı görevlerde istihdam etmesi hiçde anormal durum sayılmamalıdır. Son zamanlarda; piyasada, Safiye Sultan adı ile basılıp satılan pespaye bir roman, târi­hinden ve ecdadının ahlâkı hamidesinden bihaber kimselerin çok rahat iğfal edilecekleri tarzda kaleme alınmış bir sürü edeb dışı ve gerçekle alakası olmayan vede şen'i maksada dayalı, siyasi bir cinayetin ucuz âleti olarak yayımlanmış ve milletine yabancılaşan kimselerin, ecdadını bıçaklaması için eline verilmiş kötü bir silahdır. Herkes şunu iyi bilmelidir ki, insanoğlu dünyaya ne olarak geleceğini kendisi seçmez. Bu Cenab-ı Hakk'ın bir takdiridir. Tecellîi İlâhiye, bizlere lutf et­miş de, anne ve babası müslüman kimseler olarak dünya'ya getirtmiş. Böylece hayatımızın çizgisinide bu din'in teklif etti­ği, helâl ve haram hududları arasında sürdürdüğümüz de ilâ­hi ve ebedi saadete ereceğiz.

Başka din mensubu olarak dünyaya gelmiş insanların, ha­yatları boyunca çevrelerinin kendilerini sürüklediği hay huy içinde ömrünün nefes sayısını tüketip, "Yolun varmazsa Mu-hammed'e kalktı kervan/ Kaldın dağlar başında" beyitinin, mâna-i münifi içinde fırsatı değerlendirememiş olur bizim anlayışımızda.

İşte Safiye Sultan bir soylu gayri müslim olarak, geldiği dünyada görünüşü hayli üzücü bir korsanlık sonunda, hayatı nasıl Tebeddülata uğruyor. Bundan bir ders çıkarırsak, intele-jans hareketlerin husule getirmek istediği maksadlann önünü tıkamış oluruz. Bu bakımdan her memleket evlâdı, kendi tâ­rihini milletinin düşmanı olmayan hatta ecdadını seven kim­selerin kaleme aldıklarını, tetkik ve mütalaa ederse, hıyanet tuzaklarına düşmekten kurtulmak kendiliğinden hâsıl olur.

Kocası 3. Murad'ın Ayasofya Cami avlusundaki türbesine defnolunan Safiye Sultanın, bir halifeyi dünyaya getiren ha­nım ve bir halifeye 30 yıl zevcelik yapmış, bir mü'mine ola­rak kabul etmek ve hayırlarını, Rabbimizin kabul eylemesini dilemek bir müslüman olarak, hepimizin vazifesidir.

3. Murad'ın;

2. Hanımı Şâh-ı Huban Haseki olup, hakkında­ki bildiğimiz Bahçekapı'daki türbesinde yattığı ve vakıflarının olmasından haberdarız.

3. Hanımı Şems-i Ruhsar Haseki'nin de 1613'Hen evvel vefat ettiğine dâir malumat sahibiyiz, bir de Rukİye Sultan-hanımın annesi olduğu ve Medine'de vakfiyesi bulunduğu­dur.

4. Hanımı hakkında bize ulaşansa sadece adının Nâzper-ver Haseki olduğudur.

5. Hanımının adı meçhul kalmış fakat babası Eflâk Beyi Mircea olduğu bilgisi mevcuddur.

3. Murad'ın 102 tane çocuğu olduğunu, nazarı dikkate alırsak burada sayılan hanımların, bu rakkamın altından kal­kamayacakları da pek açık olarak ortadadır. Osmanlı aile anlayışı, batılı ve gayri müslim anlayışın getirdiği anlayışa pek sıcak bakmaz. Dolaysıyla da onların tam tersine aileyi kendi özel dünyasının bir uydusu olarak kabul eder ve mü­cevherini paylaşmak istemeyen bir bayan kıskançlığı Os­manlı insanının damarlarında dolaşan kan gibidir vede böyle olması içinde illâ dindar olması da gerekmemektedir. Bu ba­kımdan Safiye Sultan, kocası Murad'ın cariyelerle, hasekiler ile yaşamasını bir mesele hâline getirmemiş, o, başkadın oi-ma otoritesini bu yaklaşımı ile muhafaza etmeyi akıl etmiştir. Tabii Nurbânû Validenin, oğlu Murad'ı anne duygusuyla geli­ni Safiye'nin pençesinden kurtarmak arzusuyla! Her gün sunduğu cariyelerle soğukluk temin etmeye çalışırken, Safi­ye sultan ile 3. Murad gibi şâirave tasavvufa meyli yüksek bir şahsın, karısına olan yakınlığı demekki sadece şehevî hislerle bağlanmış olmayıp, fikri yakınlığında tesirini taşıyor-muş- Bu bakımdan Nurbânû validenin bu gayretleri daha Manisa'dayken başlamış 81 tane şehzade ve sultanhanım sandukası kabirleri doldurdu. Bu yavruların çoğunluğu be­bekken vefat etdiler. Yalnız Manisa'da şehzadeler türbesinde 1575'den önce ölen, 3. Murad şehzadelerinin sayısı, biri ye­tişkin şehzade, 8'i küçük yaşta şehzade ile 14 tane kız ço­cuklara aid sanduka bulunmaktadır. 1595 yılında 3. Murad'ın hayatta olan kızlarının sayısı 28 idi. 3. Mehmed'in tahta çıktı­ğı günde nizâm-ı âlem için, hepsi aynı günde boğdurulan 19 şehzadenin babaları da, 3. Murad idi. Şimdi biz kızlardan bahsederek sayfalarımızı süsleyelim.

Yedi sultanhanım hakkında elimizde malumat var. Bunla­rın başını Safiye Sultan'ın kızı Ayşe hanımsultan çeker, Mani­sa'da 1570'de dünya'ya geldi. Vefatında 35 yaşındaydı ve târih 15/mayis/1605 idi. Başından üç izdivaç geçti bunlar sı­rasıyla; Kanijeli İbrahim Paşa, 2. si sadnazam Yemişçi Hasan Paşa ve 3. süde Güzelce Mahmud Paşadır. Vefatında babası 3. Murad'ın türbesine defn olunarak hayırhah bir insan ola­rak anıldı.

Fatma Sultanhanım ise üç izdivaçda onun yapmış olduğu­nu görüyoruz 1580'de doğan bu sultanhanım, 40 yaşında hayat çizgisinin sonuna geldiğinde târihler 1620 yılını göste­riyordu. 1. evliliği, Boşnak Halil Paşa ile yapıldı. Bu evlilik 10 yılı bir kaçgün aşkın sürdü. Paşanın vefatı üzerine 2. evlilik 1555 doğumlu Cafer Paşayla vukubulmuştur. Bu eşi de, ilk ^şi Halil Paşada Fatma Sultanhanımdan 25 yaş büyüktüler. Cafer Paşa 6 yıl sonra öldüğünde 48 yaşındaydı ve Fatma sultanhanım henüz 23 yaşındaydı. 3. dâmad ise Hızır Paşa olmuştu bu zat 1610'da öldüğünde Fatma sultanhanım bir daha evlenmedi. Ancak bu izdivaç müddeti hayli kısa sürdü.

Hatice Sultanhanım ise, Cerrah Mehmed Paşa ile 1598'de evlendi. Altı yıl süren bu eviilik 28/aralık/1604'de Paşanın ölümü ile noktalandı. Hatice Sultanhanım için malumat bun­dan ibaret olup, doğum ve vefat gibi târihleri mevcud değil­dir.

Mihrimah Sultanhanım diğer 3. Murad kerimesi oiup, do­ğumu 1592 olarak biliniyor. Vefatında babasının türbesinde defnolunmuş, izdivacı ise Mirahur Dârnad Ahmed Paşa ile 21/şubat/1613'de yapılmıştır. Evliliği beş sene sürmüştür. Paşanın 1618'deki vefatıyla son bulmuştur.

Fahriye Sultanhanım ise; 1594'de doğmuş babasının vefa-tindaysa henüz bir yaşında idi. 1656'da vukubulan vefatında 62 yaşının içindeydi. Bu hanımsultan da iki defa izdivaç yap-mıştırki ilkini Çukadar Ahmed Paşayla 21/şubat/16 1 3'de gerçekleştirmiştir. İkincisi ise 1619'da Dâmad Sofu Bayram Paşa ile olmuştur bu izdivaç 8 yıl sürmüştür. Bayram Paşa 1627'de vefat etmişti bundan sonra Fatma Sultanhanım 29 yıl dul olarak yaşamıştır.

Mihriban Sultanhanım'da diğer bir kızıdır 3. Murad'sn. El­deki malumat sadece Kapıcıbaşı Topal Mehmed Ağa Üe 21/şubat/1613'de yaptığı izdivacdır. Dikkat buyurulur sa 21/şubat/1613 târihi sultanhanimlann bazılarının, izdivaç tâ­rihi olarak görülüyor. Demek ki padişah 3. Mehmed kız kar­deşlerini, toplu bir evlilik töreniyle nikahlamış aynı günde. Nitekim mikâhlan kıyanında, Haçova meydan muharebesi­nin mânevi fâtihinin de şeyhülislâm Hoca Saadeddîn Efendi olduğunu da hemen hatırlatalım.

Yine hanımsultanlardan 3. Muradın kızı Rukiye Sultanha­nım vardır ki, o da toplu nikâh içinde izdivacını Dâmad Nak­kaş Hasan Paşa ile yapmıştır ve kendisinin sadece vefat târi­hi hakkında bilgi vardır o da 1623'ün Temmuz ayıdır. Bu Ha­san Paşa iki defa Yeniçeri Ağalığına getirilmiştir. Yeniçeri Analık aörevini bu günün kara kuvvetleri kumandanlığına eş Örmek kabildir. Busuretle 3. Murad'ın kızlarının, yedi tanesi-in biyografisi hakkında kısa da olsa malumat arzettik. Kar­deş katlinin belkide en büyüğünün yaşandığı 3. Mehmed'in cülusu döneminin fecaatini yaşayan şehzadeler olmuştur. Padişah olan 3. Mehmed'in dışında babalarından önce vefat etmiş olan ve bunlardan adlan malum olanları yazalım, pe-şindende cülus münasebetiyle, katliam gibi infazların kurba­nı olan masum şehzadelerin adlarını zikredelim: Şehzade Os­man; doğumu 1573 Manisa, vefatı 24/2/1587 İstanbul, yaşı: 14'3. Murad Türbesine defnolundu. Şehzade Süleyman ve Cihangir aynı gün de doğan, belki de ikiz olan bu kardeşler altı aylık iken aynı günde 1585'in 8. ayında vefat etmişler ve Dede'leri 2. Selim'in türbesine, ı'tırnak olunmuşlardır. Yine Şehzade Mahmud, Murad 1595'den önce, küçükken vefat etdiler. Cülusa bağlı ölümlerin en yaşlısı, 17 yaşında olan ve aynı zamanda babası gibi değerli bir şâir olan Şehzade Mus­tafa ki aynı zamanda 3. Mehmed'in veliahdi idi. O ve aşağı­da adları yazılı şehzadeler bu katliamın talihsiz kurbanlarıydı. Şehzade Bayezid 16 yaşında, Abdullah 15 yaşında, Selim 14 yaşında, Cihangir 10 yaşında, Abdurrahman 10 yaşında, Ha­san ve Ahmed'de 10 yaşlarındaydılar. Şehzade Yakup ve aşağıda adları yazılı şeh-zâdeler 8 yaş civarındaydılar: Alem-şah, Yûsuf , Hüseyin, Korkut, Ali, İshak, Ömer, Alaaddin, Dâvûd, Osman şehzadelerdi. Bu yavrular Âl-i Osman'dan ol­manın kaderini yaşadılar.

Yeni yorum gönder

Bu alanın içeriği gizlenecek, genel görünümde yer almayacaktır.
  • Web sayfası ve e-posta adresleri otomatik olarak bağlantıya çevrilir.
  • İzin verilen HTML etiketleri: <a> <em> <strong> <cite> <code> <ul> <ol> <li> <dl> <dt> <dd> <img> <b> <center>
  • Satır ve paragraflar otomatik olarak bölünürler.

Biçimlendirme seçenekleri hakkında daha fazla bilgi

Son yorumlar